Ana Sayfa
Ziyaretçi Defteri
Agatha Christie: And Then There Were None
Age of Conan: Hyborian Adventures
Age of Empires II: Age of Kings
Alone in The Dark: The New Nightmare
American Conquest
American McGee's Alice
Anarchy Online: The Notum Wars
ANNO 1503: The New World
Athens 2004
Atlantis: The Lost Empire
 

Age of Conan: Hyborian Adventures

Age of Conan: Hyborian Adventures


Age of Conan Klasiği...

1930’larda Robert E. Howard tarafından yaratılan ve bir klasik haline gelen Conan, birkaç uzun vadeli erteleme ve gecikmeden sonra nihayet Funcom ve Eidos tarafından piyasaya sürülerek oyun dünyasına da imzasını attı ve şimdiden satış listelerini altüst etti.

Oyunun önemli bir özelliği, yazar Robert E. Howard tarafından yaratılan Conan evrenine olabildiğince sağdık hazırlanması. Yani bu demek oluyor ki, oyun boyunca etrafta kaslı adamların orayı burayı parçalayarak yükselme yarışını izleyeceğiz.

Kargaşanın hüküm sürdüğü bir çağ olan bir dönemde, Cimmeria’lı Conan tüm evrenin tek hakimi olabilmek ve bu kargaşaya son vermek istiyordu. Ama Hyboria Çağı’nda bu iş hiç kolay değildi... Zira bu çarpık dünyada, her köşede kara büyü ve ölümcül dövüşlerle karşılaşmak mümkündü. Artık Conan’ın hükmü altında her erkek ve kadın kendi kaderini kendi çizmek zorundadır. İşte bu noktada biz devreye giriyoruz...

Merhaba ben Conan Jr.

Age of Conan’da; soldier (savaşçı), mage (büyücü), priest (rahip), rogue-types (düzenbaz nitelikli) olmak üzere 4 ayrı kategoride toplanan 12 sınıf bulunmakta. Oyundaki birçok sınıf, pek çok rol alabilen melez bir karışım haline gelebiliyor. Ama yine de değişik oynanış stillerini tattırabilen zengin bir yelpaze sunulduğu aşikâr. Irk ve sınıf seçimlerini yaptıktan sonra her RPG (rol yapma oyunu, role playing game) türünde olduğu gibi karakterimizin dış görünümüyle ilgili ayarlar yapıyoruz. Göz renginden vücut renginize kadar birçok ayrıntıyı burada istediğiniz şekilde seçmek size kalmış.

Daha sonra ise, oyuna ve Conan evrenine alışarak geçireceğimiz ilk mekân olan korsan kasabası Tortage’e geliyoruz. İlk 19–20. karakter seviyelerini temel yetenekleri dağıtarak ve bir iki zindan mücadelesine girişerek burada geçmiş oluyoruz. Tortage etrafında görevler bir hayli fazla. White Sands, Tortage Underhalls, Acheronian Ruins gibi yerler birçok görev bulunduruyor ve güzel ganimetler bırakan bosslarla (bölüm sonu yaratıkları) sonlanıyor. Bu sayede karakterimiz hızlıca gelişebiliyor ve oyun kendini oynatmaya teşvik ediyor. Dilerseniz oyundaki diğer karakterlerle beraber grupça görevlerde ilerleyebilir ve daha zor mücadelelere girebilirsiniz veya hikâyeye yönelik görevleri, baştan aşağı seslendirilmiş NPC’lerle (non-player character, bilgisayar kontrolündeki karakterler) iletişime geçerek kendi başınıza da takip edebilirsiniz.

Tortage’den ayrıldığınız anda hikâye de kendi içinde kırılarak birden fazla olarak şekilleniyor. Yani kimse sanmamalı ki üst limit olan 80. karakter aşamasına kadar hikâye tek bir çizgiden devam ediyor ve karakterimiz tamamen bu rotada gelişerek ilerliyor. Elbette ki ana hikâye ilerliyor ama alt görevlerde daha geniş bir tecrübe aralığı yer alıyor.

Eğer Online-RPG’lerde birden fazla alternatif karakter yaratmayı seven oyunculardansanız ne yazık ki AoC bu konuda bir miktar ümit kırıcı. Çünkü hangi sınıfı veya ırkı seçerseniz seçin başlayacağınız yer yine Tortage kasabası olacak ve haliyle bu durum yaratıcılığı ve heyecanı baltalayan bir durum.

Tortage’den sonra seçtiğiniz ırka göre 3 farklı krallıktan birine gönderiliyorsunuz. Kuzeyde dağlık bölge Cimmeria, güneyde cayır cayır yanan Stygia ve ikisinin arasında kalan Aquilonia. Her krallığın 20–35. karakter seviyelerini sağlayan kendine has bir görev alanı/bölgesi bulunmakta. Her şeye rağmen yıllardır rol yapma oyunlarında görülen görev sisteminden farklı bir şey beklememek lazım. NPC’den görev alınır, görev bölgesine gidilir, görev ne gerektiriyorsa (yok etmek, etkisiz hale getirmek, çalmak, almak, bulmak, kurtarmak, korumak...) yapılır ve geri dönülür. Funcom kendince bir eklenti yaparak bu sıkıcı görev alma konuşmalarını biraz olsun keyifli hale getirmek için NPC diyaloglarını ayrı bir ara sahne videosu olarak hazırlamış ancak yine de aşmak istedikleri sorunu çözmeye bu da yararlı olamamış.

Burası vahşi bir dünya...

Oyundaki savaş sistemi en başarılı noktalardan bir tanesi. Alışa geldik tıkla, basılı tut ve savaş mantığının aksine oyun her bir kılıç darbesi için ayrı bir kez tuşa basmanızı istiyor. Özellikle karakteriniz yakın dövüş üzerine gelişiyorsa, bu sayede yapabileceğiniz çeşitli combo vuruşlarla oyuna renk katılmış.

AoC’ta ayrıca mücadele ettiğiniz düşmanlara otomatik olarak kilitlenen bir savaş sistemi olmadığından yaptığınız saldırıyı da iyi bir şekilde ayarlamanız gerekiyor. Çünkü güçlü bir kılıç darbesi iyi hesaplandığı takdirde yan yana duran iki düşmana birden etki edebiliyor veya büyücüler alan etkili büyülerini doğru yerlere yapmaları takdirde birçok düşman en yüksek zararı görebiliyor.

PvP (Player versus Player, oyuncu düellosu) alanlarına girdiğinizde, grup üyelerinin önlerine çıkan herkesi dağıttığını veya belirli bir grubun da kendi alanlarını olası her türlü tehlikeden koruduğunu göreceksiniz. Burası ilkel, acımasız, vahşi bir savaş alanı.

Fakat AoC’da tek başınıza kaldığınız için üzülmenize hiç gerek yok. Çünkü dilerseniz oyunun tüm görevlerini tek başınıza da oynayabilir ve rahatlıkla devam edebilirsiniz. Tabii ki görevlerde grupça ilerlemek daha çok tecrübe puanı ve daha değerli ganimetler demekse de eğer tek başınıza oynamak istiyorsanız da hiçbir engeliniz yok. 

Ayrıca takım oyununu seven oyuncular için Guild sistemine fazlasıyla özen gösterilmiş. Katıldığınız Guild ile beraber görevler yaparak ilerlemenin dışında, PvP sunucularında üyesi olduğunuz Guild’e katkıda bulunarak Guild’inize has şehrinize yeni binalar ekleyip, Guild şehrinizi büyütebiliyorsunuz. Her şehrin kendine özel bir geliri, döner sermayesi ve üyelerinden gelen bağışları oluyor ve bu sayede özel binalarla hem üyelere avantajlar sağlanabiliyor hem de büyüyen şehirler Guild savaşlarını hızlandırıyor.

Sınıf veya ırk fark etmeksizin, her karakter 40. seviyeye ulaştığında araç/gereç yapabilmek için gerekli yetenekleri kazanmaya başlıyor. Tabii çeşitliliği sağlayabilmek için her tip araç ayrı bir kategoride şekillenerek, karakterlerin farklı dallarda ustalaşmasını öngörüyor. Örneğin silah veya zırh yapımını izleyebileceğiniz gibi mücevherat ustalığı, kimyagerlik gibi alanlarda da uzmanlaşabilirsiniz. Fakat bir dezavantaj olarak oyunun mini-map’inde (genellikle oyun ekranlarının herhangi bir köşesinde olan küçük harita) ihtiyacınız olan aleti yapmanız için gerekli kaynakların yeri gösterilmiyor. Bu da işleri biraz zorlaştırıyor. Neyse ki mini-map en azından hangi görevlerin nerede olduğunu yardımcı olacak şekilde gösterebiliyor.

AoC dünyasında oyuncuların hevesini kıracak bir unsur daha, oyun dünyasında dilediğiniz gibi dolaşamayacak olmanız... Uçsuz bucaksız açık bir dünya yerine, AoC’ta her belirli bölgeye ‘yüklenmeniz’ gerekiyor. Ayrılmış bölgelere kişi limiti getirilerek belirli yerlerdeki aşırı kalabalık engellenmeye çalışılsa da bir anlamda kafanıza her estiğinde bir krallıktan ötekisine at üzerinde dörtnala gidemiyorsunuz ki bu da bir “rol yapma” oyununun özgürlüğünü azaltıyor.

Zırhın çok güzel parlıyor, neyle parlattın?

Teknik özelliklerden bahsetmek gerekirse, elbette ki oyunu akıcı bir şekilde oynayabilmek için yeni sistem bir bilgisayarınızın olması şart. Fakat grafik özelliklerini ne kadar düşük oynarsanız oynayın, hâlâ göze güzel görünen bir dünya ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Modellemeler, zırh-silah tasarımları, detaylandırmalar oyuna artı katan, iyi hazırlanmış özellikler. Karakter animasyonları; yürümeleri, koşmaları, büyü yapmaları, savaşmaları, yine profesyonelce tasarlanarak adapte edilmiş. Tüm bunların ötesinde oyunun dünyası nefes kesici. Uçsuz bucaksız gözüken alanlardan, güneşin doğuşuna tanık olduğunuz yerlere, dağların tepesindeki kar yağışlarından denizdeki dalgalara kadar tüm çevre tasarımı inanılmaz gerçekçi boyutlarda hazırlanmış.

Bir oyundaki müzikler ve ses efektleri ne kadar iyi hazırlanırsa oyuncular oyunun içine o denli gireceklerdir. Bu bakımdan AoC üzerine düşeni yapıyor. Müzikler ve sesler de grafikler kadar başarılı bir şekilde eklenmiş. Özellikle yakın savaşlarda çıkan sesler tam anlamıyla olması gerektiği gibi ve 7.1 ses sistemi kullananlar için efektler oyunun ambiyansına kapılmak için birebir. Büyü efektleri için aynı şeyi söyleyemesek de onlar da kaliteyi düşürmüyorlar.

Kapanış

Age of Conan için son sözlere gelirsek... Henüz yeni çıkan bir MMORPG için AoC yolun başında diyebiliriz. Çünkü MMORPG’ler genelde oyuncuların fikirleri, geri bildirimleri, yorumlarıyla gelişir büyürler. Bu esnada ortaya çıkan teknik hatalar ve sorunlar yamalarla aşılarak oyun kusursuz aşamaya uzun vadede gelir. Bu bakımdan AoC’un piyasadaki rakipleriyle başa baş koşacağı kesin ve keyifli oyun tarzıyla bu potansiyele fazlasıyla sahip. Zaten ‘Conan’ gibi bir klasikten de besleniyor olmak devamlılık için önemli bir noktayken, AoC’un oyun sektöründe önemli bir başarıya sahip olacağı aşikâr. Ayrıca bir çok MMORPG’nin aksine çoklu oyuncu özelliğinden ayrı olarak oyunculara tek başlarına oynama imkânı sunan Age of Conan, sizleri evrenine memnuniyetle bekliyor... Oyunu almak isteyenler, diğer oyunlarda da olduğu gibi en uygun fiyat ve taksit imkanıyla oyunal.com'dan oyunu temin edebilirler.

 

Bugün 1455 ziyaretçi (1727 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol